
Suriye’de muhaliflerin omuta kademesinin askeri güçlerine şehirlerden çekilme emri verdiği belirtildi.
Reuters’ın bildirdiğine göre liderler, HTŞ’ye bağlı polis birimleri ile iç güvenlik güçlerinin konuşlandırılmasını istedi.

Televizyonda konuşan geçici Başbakan Muhammed El Beşir, Mart 2025’e kadar görev yapacağını açıkladı.
Suriye’de geçiş dönemi hükümetinin başbakanı olarak dün Muhammed El Beşir seçilmişti.

Karar, silahlı muhaliflerin operasyon komutanı Muhammed el Colani, El Beşir ve hükümeti yönetmekle görevlendirilen rejimin eski başbakanı Muhammed El Celali arasında yapılan toplantının ardından alındı.
İSRAİL İŞGALE BAŞLADI

Şam’da yaşanan geçiş dönemini fırsat olarak gören İsrail ise Suriye’yi işgale başladı.
İsrail ordusu, iki gün içinde Suriye topraklarında 300’e yakın hedefi vurdu.
İsrail güçlerinin Şam’a 25 kilometre kadar yaklaştığı belirtilirken ordu sözcülüğü bu iddiaları reddetti.
MUHAMMED EL BEŞİR KİMDİR?
Muhammed el-Beşir, 1983 yılında İdlib vilayetinin Cebel Zaviye bölgesinde dünyaya geldi. Halep Üniversitesi Elektrik Mühendisliği bölümünden 2007 yılında mezun oldu.
El-Beşir, 2011 yılına gelindiğinde Suriye Gaz Şirketinin gaz tesisinde Hassas Aletler Bölüm Başkanı oldu. 2021 yılında İdlib Üniversitesinden şeriat ve hukuk alanında derece aldı. Kamu yönetimi alanında sertifika sahibidir.

El-Beşir, 2022-2023 yılları arasında selefi Ali Keda’nın kabinesinde Kalkınma ve İnsani İşler bakanı olarak görev yaptı. Ocak 2024’te Kurtuluş Hükümeti Şura Konseyi, El-Beşir’i başbakan olarak seçmek için oy kullandı.
Seçim platformu e-devlet ve devlet otomasyonuna odaklandı. Yönetimi gayrimenkul ücretlerini düşürdü, planlama düzenlemelerini gevşetti ve İdlib şehrinin imar planını genişletmek için istişareler başlattı.
Kasım 2024’ün sonlarında Tahrir eş-Şam ve diğer muhalif gruplar Kuzeybatı Suriye Taarruzu’nu başlatarak Halep’in ele geçirilmesini sağladı ve Kurtuluş Hükümetinin kontrol ettiği bölgelerin kapsamını önemli ölçüde genişletti.
El-Beşir düzenlediği bir basın toplantısında, saldırının Suriye hükümet birliklerinin sivillere yönelik saldırılarına yanıt olarak başlatıldığını ve bu saldırıların “on binlerce” sivilin yerinden edilmesine yol açtığını iddia etmişti.